“ Panik ve riskten uzaklaşıyoruz "
Devlet Bakanı Şimşek "Hafif de olsa bir toparlanma var gibi. Ama henüz krizden çıkıyoruz demek için erken"
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, küresel krizle ilgili, Çok uzun bir süredir panik seviyesinde riskten uzaklaşma söz konusu iken, son 1-2 aydır hafif de olsa bir toparlanma var gibi. Ama henüz krizden çıkıyoruz gibi bir algı için bence çok erken dedi.
Şimşek, Türkiye-İtalya Dostluk Birliğince Tophane deki Venedik Sarayı nda düzenlenen Türkiye-İtalya Medya ve Ekonomik Forumu nda konuştu.
Bakan Şimşek, Türkiye ile İtalya ilişkilerinin büyük bir tarihi derinliğe sahip olduğunu ve iki ülkenin başbakanları arasında son birkaç yılda oluşan sıcak diyaloğun bu ilişkileri daha da ileri düzeye taşıyacağını söyledi.
Gerek küresel ticaret, gerekse küresel sanayi üretiminde çok büyük daralma yaşandığına işaret eden Şimşek, Dünya ekonomisi 2. Dünya Savaşı ndan bu yana, hatta 1929 buhranından bu yana en büyük krizini yaşıyor, yani son 100 yılın en büyük krizi diye konuştu.
Şimşek, bu nedenle 80 yıldır ilk defa dünya ticaretinde iki haneli bir daralma yaşanabileceğine dikkati çekerek, bazı öngörülere ve tahminlere göre, dünya ticaretinin bu sene yüzde 13, bazılarına göre de yüzde 8-9 daralma yaşanacağını belirtti.
Mehmet Şimşek, krizden kaynaklanan panik seviyesinin aşıldığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Çok uzun bir süredir panik seviyesinde riskten uzaklaşma söz konusu iken, son 1-2 aydır hafif de olsa bir toparlanma var gibi. Ama henüz krizden çıkıyoruz gibi bir algı için bence çok erken. Bir çok göstergeye baktığınız zaman panik evresini aşmış durumdayız. Nispi bir normalleşme var. Ama krizden çıkış demek için erken. Krizin üçte ikisi muhtemelen geride kaldı. Ama 2009 yılı da muhtemelen zor olacak.
Türkiye bu krize bağışık değil diyen Şimşek, krizin Türkiye açısından 2008 yılının Eylül ayında başladığını ve Türkiye yi stoklarla yakaladığını anlattı.
Şimşek, Türkiye nin sanayi üretiminin önemli ölçüde küçüldüğünü, hem iç, hem dış talepte daralmanın söz konusu olduğunu bildirdi.
Birçok ülkede olduğu gibi ihracatta da çok büyük daralma yaşandığına işaret eden Şimşek, şunları kaydetti:
Krizin sonucu olarak işsizlik en önemli sorun olarak karşımıza çıkıyor. Nüfusu genç olan Türkiye de yıllık 550-700 bin arasında vatandaş çalışma çağına giriyor. Bunlara iş bulamadığınız zaman işsizlik oranı çok hızlı bir şekilde artabiliyor. Ve nitekim Türkiye de yaşanan sürecin önemli bir boyutu ekonominin özellikle bu dönemde fazla iş yaratamamasıdır.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye nin bu krizden oldukça az etkilendiği boyutlar da bulunduğunu vurgulayarak, mesela uluslararası pazarlarda Türkiye nin çıkarttığı hazine tahvillerinin, iflas riskine karşı sigorta priminin birçok ülkeye göre düşük seviyede olduğunu söyledi.
BANKACILIK SEKTÖRÜ
Türkiye de bankaların sermaye yeterlilik oranının yüzde 18 civarında seyrettiğini, problemli kredi oranının oldukça düşük düzeyde olduğunu, açık döviz pozisyonlarının bulunmadığını, likidite oranları açısında oldukça iyi durumda bulunduklarını ifade eden Şimşek, krizden çıkışla birlikte bankaların ekonomiyi daha yüksek dozda destekleyebileceklerini dile getirdi.
Bakan Şimşek, bankacılık sektörünün sağlam bir yapıya sahip olmasının, Türkiye için bu krizden güçlü bir şekilde çıkmak anlamında bir takım avantajlar sağladığını dile getirdi.
Son yıllarda Türkiye de yatırım ortamının iyileştirilmesi konusunda çok önemli adımlar attıklarını belirten Şimşek, insan stokuna güçlü şekilde yatırım yaparak Türkiye yi gelecek 40 yıla hazırlamak hedefinde olduklarını bildirdi.
Mehmet Şimşek, son 6 yılda eğitime büyük önem verildiğini ve yatırımlar yapıldığını, ulaştırma altyapısına özellikle demir yollarına ağırlık vermeye başlandığını, taşımacılıkta payı yüzde 90-95 olan kara yollarının iyileştirildiğini ve son 6 yılda 9 bin 200 kilometrelik çok şeritli yol yapıldığını bildirdi.
Şimşek, gelecek dönemde trafiğin çok yoğun yaşandığı bazı otoyolları Yap, işlet, devret modeli ile yapmayı düşündüklerini ve bu konuda İtalyanlar ile işbirliği yapılabileceğini kaydetti.
Türkiye nin AR-GE konusuna da ağırlık verdiğini ve yapılan yasal düzenleme ile araştırma geliştirmenin teşvik edildiğini ifade eden Şimşek, bu konuda da önemli gelişmeler yaşanmaya başlandığını söyledi.
TÜRKİYE ENERJİDE DIŞA BAĞIMLI
Maalesef Türkiye enerjide dışa bağımlı diyen Mehmet Şimşek, 2008 yılında Türkiye nin cari açığı yaklaşık 41,4 milyar dolar iken, buna karşılık Türkiye nin net enerji ithalatının 40,7 milyar dolar olduğunu ifade etti.
Bakan Şimşek, Türkiye nin enerjide dışa bağımlılığının azaltılması için hükümet olarak çok önemli bir çaba içerisinde olduklarını, Türkiye nin yüksek oranda bulunan iç yenilenebilir kaynağının harekete geçirilmesi için çalıştıklarını kaydetti.
Bütün jeotermal alanları özel sektöre açmaya başladıklarını, rüzgar enerjisi konusunda lisanslama sürecinin başladığını, önemli ilerlemeler kaydedildiğini dile getiren Şimşek, Türkiye nin birkaç yıl içerisinde rüzgar enerjisinde Avrupa da en son sıradan 11. sıraya çıktığını vurguladı. Mehmet Şimşek, 2020 yılı için 20 bin megavatlık bir rüzgar enerjisi hedefi taşıdıklarını bildirdi.
Devlet Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye nin güneş enerjisi konusunda da çok büyük potansiyele sahip olduğunu belirterek, şu anda fiili olarak harekete geçirdikleri en önemli alanının hidroelektrik santralleri olduğunu ve 1500 e yakın hidroelektrik santrali projesinin özel sektöre devrettiklerini bildirdi.
TÜRKİYE NİN PAZAR BÜYÜKLÜĞÜ
Türkiye nin pazar büyüklüğü itibarıyla gerek Avrupa, gerek dünyada önemli bir ekonomi olduğuna dikkati çeken Şimşek, Türkiye deki milli gelirin yüzde 70 inin özel tüketim olduğunu, bunun da satın alma gücü açısından Türkiye nin çok büyük bir pazar olduğu anlamını taşıdığına dikkati çekti.
Şimşek, son yıllarda kişi başına milli gelir anlamında Türkiye nin AB ülkeleri ile arayı hızlı bir şekilde kapattığını, kurumsal altyapı ve yasal düzenlemeler itibarıyla da aranın kapatılmaya başlandığını kaydetti.
AB ye tam üyeliğin Türkiye nin vazgeçmeyeceği temel bir hedef olduğunu vurgulayan Şimşek, AB ye giriş sürecinin de Türkiye için önemli olduğunu, çünkü sosyal, siyasal, ekonomik gibi birçok açıdan Türkiye nin AB yi yakalaması anlamına geldiğini anlattı.
Şimşek, hükümetin özelleştirme, kamu finansman dengelerinin iyileştirilmesi, kayıt dışı ile mücadele, eğitim gibi her alanda reformlar yaptığını anımsatarak, bu reformlar ve nüfus dinamikleri ile Türkiye nin giderek Avrupa ülkelerine benzer hale geleceğini belirtti.
Türkiye ile İtalya nın bir çok konuda birbirini tamamladığını, iki ülkenin özellikle tekstilde önemli işbirliği yapabileceğini dile getiren Şimşek, Türk iş adamları bölgesel alanda önemli başarılara imza atmış durumda. Gerek Orta Asya, gerek Orta Doğu son yıllarda da Afrika ya yönelik açılımları var. Bu nedenle bu işbirliğinden Türkiye nin olduğu kadar İtalya da karlı çıkar diye konuştu.
Mehmet Şimşek, küresel kriz nedeniyle bu sene Türkiye de muhtemelen bir daralma yaşanacağını dile getirerek, şunları söyledi:
Ama bu bir geçici daralmadır. Çünkü kriz Türkiye nin nüfus dinamiklerini değiştirmiyor. Kriz Türkiye nin bankacılık sektörünü fazla etkilemedi. Krize, hane halkımızın borçluluk düzeyi itibarıyla güçlü bir şekilde girmiştir. Bütün bunları bir araya getirdiğiniz zaman dünya normalleşmeye başladığı, hafif de olsa bir istikrara kavuştuğu zaman Türkiye, yine iyi çıkış yapacak ülkelerden birisidir.
18 Nisan 2009 Cumartesi
haberturk.com / ekonomi
www.solar-santral.com