Dünyayı değiştirecek 10 teknoloji trendi
Cisco İnternet İş Çözümleri Grubu (IBSG) baş fütüristi ve teknoloji uzmanı Dave Evans, önümüzdeki 10 yılda iş ve yaşam alışkanlıklarını değiştirecek 10 teknoloji trendini açıkladı.
Evans’ın çizdiği tabloya göre gelecekte sadece insanların değil nesnelerin de internete bağlı olduğu bir dünyada, bugünkünden çok daha hızlı bağlantılarla zettabyte’larca veri üretip tüketecek ve her şeyi bulutta saklayacağız.
Ağ teknolojilerinin her zamankinden daha önemli bir rol oynayacağı ve teknolojinin sağlık alanında yaratacağı mucizevi çözümlere tanık olacağımız bu on yıldaki en büyük paradigma değişikliğini ise internetten indirdiğimiz nesnelerin çıktısını üç boyutlu yazıcılarda aldığımızda yaşayacağız. Evans, “Bu trendler dünyanın inanılmaz bir yer olduğunu bizlere hatırlatıyor. Ama her zaman sormamız gereken soru şu: Bu değişime hazır mıyız?” diyor.
İşte önümüzdeki 10 yılı değiştirecek 10 trend:
Trend 1: Şeylerin İnterneti
2008’de doğan “Şeylerin İnterneti” (IoT-Internet of Things) insanlar dışında başka şeylerin de internete bağlanması olarak tanımlanıyor.
Cisco IBSG 2020’ye gelindiğinde internete bağlanan şeylerin sayısının 50 milyara ulaşacağını tahmin ediyor ve bu da dünyadaki her insan için altı cihazdan fazlası anlamına geliyor.
IoT’nin muazzam ölçekte veri duyma, toplama, aktarma, analiz etme ve dağıtma becerisiyle insanlık sadece hayatta kalmak için değil aynı zamanda hızla değişen dünyada gelişim sağlamak için ihtiyaç duyduğu bilgiye ulaşacak.
Trend 2: Zetta Seli Geliyor
2008’de yaklaşık 5 exabyte’lık veri üretilmişti. Bu, 1 milyar DVD’ye denk geliyor. Sadece üç yıl içinde üretilen bilgi miktarı 1.2 zettabyte’a ulaştı. Bu, dünyadaki her kişinin 100 yıl boyunca tweet atması ya da 1 saatlik bir TV programının 125 milyon yıl gösterilmesiyle eşit boyutta.
Bu bilginin büyük bölümü, zengin medyaya –özellikle video- duyduğumuz doymak bilmez arzudan kaynaklanıyor. Öyle ki 2015’te internette dolaşan verilerin yüzde 90’ından fazlası video kaynaklı olacak.
Zetta seli nedeniyle ağlara büyük talep olacak ve güvenlik, hizmet kalitesi ve verimlilik alanlarında optimize yapılara ihtiyaç duyulacak.
Trend 3: Bulutun Bilgeliği
Giderek daha fazla veri buluta taşınıyor. 2020’ye gelindiğinde tüm verilerin üçte biri bulut üzerinde olacak veya bulut üzerinden geçecek. Küresel bulut hizmetleri gelirleri yılda yüzde 20 oranında artacak ve 2014’te inovasyon ve bulut bilişime yönelik BT harcamaları 1 trilyon dolara ulaşacak.
Bulut teknolojisi hali hazırda gerçek zamanlı çeviri ile iletişim kurmamızı, güçlü süper bilgisayarlara erişim sağlayarak bilgimizi artırmamızı ve yeni alanlarda bilgisayar platformları kullanarak sağlık alanında ilerlememizi sağlayacak kadar güçlü.
Trend 4: Yeni İnternet
Dave Evans’ın kendi evini örnek alırsak, ağ bağlantı hızı, sadece Telnet bağlantısı kullanabildiği 1990’dan bu yana 170 bin katına çıktı.
Bugün Evans’ın 38 adet sürekli açık bağlantısı ve 50 Mbps’nin üzerinde bant genişliği var. Bu, evde aynı anda telepresence kullanmaya, kesintisiz film izlemeye ve çevrimiçi oyunlar oynamaya yetiyor.
Önümüzdeki 10 yıl içinde Evans’ın evindeki ağ bağlantı hızı 3 milyon kat artacak. Geleceğin ağları günümüzdekilerden çok daha hızlı olacak ve sürekli artan talebi karşılayacak şekilde ölçeklendirilmesi gerekecek.
Trend 5: Dünya Düzdür… Kullandığınız Teknoloji de Öyle
İletişimin hızı, zenginliği ve erişimi (özellikle internet üzerinde) arttıkça insanlar daha hızlı gelişip evrilebilecek.
Canlı olayların kaydedilmesi, aktarılması ve tüketilmesi "yakın zaman”dan “gerçek zaman”a geçiyor. Yakın gelecekte herkes haberci olacak. Bu geçiş üç teknolojik ilerlemeyle sağlanıyor: 1) genişbant kablosuz internet, 2) her yerde, her zaman üretim ve 3) internet TV. Akıllı cep telefonu olan herkes olayları gerçek zamanlı olarak kaydedip yayınlayabilecek.
Trend 6: Gücün Gücü
Nüfus artışı ve kentleşme nedeniyle önümüzdeki 20 yıl içinde her ay 1 milyon kişilik bir şehir kurulacak. Bu ve diğer pek çok trendin oluşturduğu talep, bitmekte olan fosil yakıt kaynaklarımıza ciddi bir yük oluşturuyor. İyi haber şu ki enerji sorunumuzu çözmenin yolu var.
Sadece güneş enerjisi tüm enerji ihtiyacımızı karşılayabilir. Aslında günümüzün küresel enerji talebini karşılamak için her biri 9 bin hektarlık 25 solar santral kurulabilir. Her yıl 170 bin kilometre kare ormanlık alan yok edilirken bu çok da zor değil. Aynı hızda, solar çiftlik inşaatı sadece üç yılda tamamlanabilir.
Solar enerjiyi daha da uygulanabilir bir seçenek haline getiren yeni bir gelişme ise solar hücrelerin “basılır” olması. Haziran 2011’de Oregon State Üniversitesi araştırmacıları, mürekkep püskürtmeli yazıcı kullanarak solar hücre ürettikleri yeni bir yöntem geliştirdiklerini açıkladılar. Bu çözüm atık miktarını yüzde 90 azaltırken maliyeti de çok daha düşük.
Trend 7: Her Şey İnsan İçin
Her zaman teknolojiye ayak uydurduk. Gelecekte teknoloji bize ayak uyduracak.
Halihazırda bilgisayarla görü kullanıcıların akıllı telefonlarıyla bir Sudoku bulmacasının fotoğrafını çekip hemen çözümüne ulaşmalarına olanak tanıyor.
Artırılmış gerçeklik ve harekete dayalı bilgisayar teknolojisi, eğitim, tıp ve iletişim alanlarını sanal ve gerçek dünyaları birleştirecek şekilde dönüştürecek.
Nihai entegrasyon, omurilik hasarlı insanların normal yaşam sürmesine olanak tanıyacak beyin-bilgisayar arayüzleri olabilir.
Trend 8: Yeni Boyut
Fizikselden sanala doğru mantıksal bir ilerleme var. Örneğin yakın geçmişte kitap, CD ve DVD satın alıyorduk. Artık bu tür şeyleri internetten indiriyoruz.
Benzer paradigma değişimi şu anda bisiklet gibi fiziksel “şeyler”de görülüyor.
3D baskı veya “eklemeli üretim” materyallerin üç boyutlu model verileri kullanılarak ve genellikle katman katman eklenerek birleştirilmesiyle nesneler üretme süreci.
Halihazırda, oyuncaklardan arabalara ve canlı yapılara kadar pek çok şey “basılıyor”.
Çok uzak olmayan gelecekte, insan organlarını bile basabilir hale geleceğiz. Mart 2011’de Wake Forest Rejeneratif Tıp Enstitüsü`nden Dr. Anthony Atala TED Talks’ta canlı olarak bir böbrek fotokopisi çıkardı. Bu sadece “prensibin kanıtı” olsa da pek çok kişi canlı doku üretmeye başlamamızın an meselesi olduğuna inanıyor.
Trend 9: Başka Bir Soy Ağacı
Teknolojik gelişmeler yapay varlıkların yaratılmasına olanak tanıyor. Şu anda animasyon karakterler konuşmayı algılıyor, metni konuşmaya dönüştürebiliyor ve eski deneyimlerini hatırlayabiliyor.
Robotlar da büyük bir hızla ilerleme kaydediyor. 2020’de robotlar fiziksel olarak insanlardan üstün hale gelecek. 2025’te robot nüfusu gelişmiş dünyadaki insanların sayısını geçecek. 2032’de robotlar zihinsel olarak insanlardan üstün hale gelecek. Ve 2035’te robotlar iş gücü olarak tamamen insanların yerini alabilir hale gelecek.
Trend 10: İnsan… Hep Daha İyiye
Keşif eşiğini geçtik ve kendi kaderimizin efendileri haline geldik. Sonuçta atomlarımız bizi oluşturuyor ve biz de onlar üzerinde hızla kontrol sahibi oluyoruz.
Stephen Hawking’e göre “İnsanoğlu kendisinin tasarlayabileceği bir evrim sürecine giriyor.” Bu ifadeler “sıra dışı” gibi görünse de yakın dönemde gerçekleşen bazı gelişmeler göz önünde bulundurulabilir:
Temmuz 2009 - İspanyol araştırmacılar fotografik hafıza maddesini keşfetti.
Ekim 2009 - İtalyan ve İsviçreli bilim adamları hissedebilen ilk yapay eli geliştirdi.
Mart 2010 - Retina implantı ile görme engelli hastalara görme yetisi kazandırıldı.
Nisan 2010 - Chicago Rush Üniversitesi Tıp Merkezi’nden bilim adamları cilt kanserini tedavi edebilecek bir yöntem buldu.
Haziran 2011 - Texas Kalp Enstitüsü, çarpıntı, tıkanma ve kriz riski olmayan “döner” kalbi geliştirdi.
www.cnnturk.com / bilim teknoloji
12 Ekim 2011