Alman Uzman: Türkiye Mevcut Enerji Potansiyelini Kullanamıyor

Bursa`da bulunan finans ve ekonomi uzmanı Prof.Dr.Niels Kröner, Avrupa`da nükleer enerji santrallerini kapatma yolları aranırken, Türkiye kurmasına anlam veremediğini söyledi.

Bursa`da bulunan finans ve ekonomi uzmanı Prof.Dr. Niels Kröner, Avrupa`da nükleer enerji santrallerini kapatma yolları aranırken, Türkiye`de nükleer enerji santralleri kurmasına anlam veremediğini söyledi. Kröner, petrol ve kömür yatırımlarına sağladığı desteği güneş enerjisine vermeyen Türkiye`nin mevcut enerji potansiyelini kullanamadığını söyledi.

Uludağ Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi`ne misafir öğretim üyesi olarak gelen Alman güneş ve hidroelektrik sistemleri firması AEE Genel Müdürü, finans ve ekonomi uzmanı Prof.Dr. Niels Kröner, Bursa Botanik Park`ta gazetecilerle bir araya geldi. Türkiye ve dünyadaki güneş enerji sistemlerinde gelinen son durumu anlatan Prof.Dr. Kröner, Gebze Sanayi Bölgesi`nde birçok fabrikaya güneş enerjisi kurduklarını anlattı. Türkiye`de 15 firma ile çalıştıklarını anlatan Kröner, dünya çapında yüzden fazla firmaya güneş enerji sistemi kurduklarını ve 25 bin eve güneş enerjisi ile elektrik tedarik ettiklerini belirtti.

"8-9 YILDA KENDİNİ AMORTİ EDİYOR"

Türkiye`deki enerji tüketimi ihtiyacının her yıl yüzde 7 arttığını vurgulayan Prof.Dr. NielKröner, şöyle dedi:

"Elektrik fiyatları da her yıl yüzde 13 artıyor. Tabii ki faturaların rakamları da artıyor. Biz de sanayiciye güneş enerjisi yararlanması için yardımcı oluyoruz. Bu sistem ile elektrik faturalarından yüzde 5-10 tasarruf edilebiliyor. İleriki yatırımları içinde avantaj. Biz bu sistemi Almanya`da güneşin olmadığı yerlerde kurduk.Türkiye`de güneş enerjisi için büyük potansiyel var. Organize sanayi bölgelerinde bu sistem için yoğun talep ediyor. Enerji elde etmek için büyük alanlara gerek yok. 8-9 yıl içinde yatırım kendini amorti ediyor. Bu sistem 20 yıl boyunca kullanılabiliyor. Büyük bir fabrikanın çatısını ele alacak olursak 10 bin metrelik bir alanda 500 kilowalt elektrik üretebilir. Paneller, mühendislik işlemeleri, EPDK sözleşmeleri dahil 750 bin Euro`luk maliyetten söz ediyoruz, Bulunulan yere bağlı olarak da 1000 metrekarelik bir alanda 70-100 evin elektriği karşılanabiliyor."

Almanya ve İngiltere`den daha ucuza Türkiye`de sistem kurabildiklerinin altını çizen Kröner, birçok firmanın Türkiye`de bu sistemi Almanya ve İngiltere`deki firmalardan yüzde 100 daha pahalıya yaptıklarını kaydetti.

6 AYDA GÜNEŞ PANELİ

Türkiye`de sanayinin yoğun olduğu Gebze ve Bursa dışında Adana, Mersin ve Konya`da da güneş enerji panelleri kurmak için olanak bulunduğunu söyleyen Prof.Dr. Niels Kröner, güneş enerji sistemlerinin günden güne ucuzladığını aktardı. Türkiye`de kurulması planlanan nükleer enerji santrallerini de değerlendiren Prof.Dr. Niels Kröner, şöyle devam etti:

"Avrupa`da nükleer enerji bu kadar popüler değil. Türkiye`de ise hükümet nükleer santraller kuruyor. Nükleer enerji pahalı bir sistem. Türkiye`de neden nükleer santraller kurulmak isteniyor anlamıyorum. Zaten kuruluşu yaklaşık 10 yıl sürüyor. Yenilenebilir enerji tarzında güneş enerjimiz varken neden bunu kullanıyoruz. Hem güneş enerjisinden daha pahalı. Güneş panellerinin kurulumu ise, 6 ay içinde gerçekleştirilebiliyor. Büyük bir bölgeye de gerek yok. Nükleer santralleri Avrupa Birliği kapatmak istiyor. Türkiye`deki gibi güneş bize de yok. Ama güneş enerji sistemlerine destek var. 1 yıl içinde bütün Avrupa`da teknoloji alanlarında güneş enerjisi kullanılmaya başlandı. Nükleer, kömür ve dizel enerji türlerine göre güneş enerjisine yönelim var."

GÜNEŞ ENERJİSİNE BÜROKRATİK ENGEL

Türkiye`de hükümetin güneş enerji sistemlerine destek vermediğini vurgulayan Prof.Dr. Niels Kröner, serbest piyasanın desteksiz bir şekilde çalışılabileceğini ancak, nükleer enerjiye kıyaslandığında yenilenebilir, temiz enerji yatırımları için devamlı bürokratik engellerle karşılaştıklarını, dizel jeneratör, kömür için kolayca lisans ve onay alınabildiği halde çatıdaki güneş enerjisi için neden bu kadar zor lisans verildiğini sordu. BURSA (DHA)

www.haberler.com

14.07.2012